ANESTDER TIP DERGİSİ

Apert Sendromu

Tuncay BAL — 2023-12-12

Kraniosinostoz, kranial sütürlerin erken füzyonuna bağlı kalvaryumda şekil bozukluğuna sebep olan klinik bir durumdur. Erkek fetuslarda 4 kat daha sık görülmekle birlikte ortalama sıklığı 1/2100-1/2500 dür. İzole bir bulgu olabileceği gibi, genetik veya sendromik bozuklukların da parçası olabilir (1, 2). Şüphelenildiği durumda Apert, Cruzon, Pfeiffer sendromları ve iskelet displazileri gibi durumlar ayırıcı tanıda öncelikle düşünülmesi gereken durumlardır.

A Pregnant Woman With Flawless Shaped Stellate Cataract

Ömer EKİCİ — 2023-12-12

Traumatic cataracts can develop following either penetrating or blunt ocular trauma. Cataracts can form rapidly or gradually following blunt trauma. One of the clinical presentations of blunt traumatic cataracts can be also star (stellate) or rosette-shaped appearance. Satellate cataract is uncommon. In this case, a 32-year-old pregnant patient, who was diagnosed with an almost perfect star-shaped stellate cataract due to the complaint of low vision that started after blunt trauma in the right eye, was presented.

Kadınlarda HPV Sıklığı, Tipleri ve Sitoloji Sonuçları

Serap Eylem YENER — 2023-12-12

Amaç: Human papillomavirus (HPV) sıklıkla cinsel yolla bulaşabilen bir virüs olup Türkiye'de en sık görülen jinekolojik kanserler arasındadır. Servikal smear’ın sitolojik olarak değerlendirilmesi ve eş zamanlı HPV DNA çalışılması co-test olarak adlandırılmakta ve günümüzde 30 yaş üzerindeki kadınlarda en çok kabul gören tarama yöntemi olarak yerini almaktadır. Bu çalışmamızda Kahramanmaraş ili Kanser Erken Teşhis ve Tarama Eğitim Merkezinde yapılan HPV taramaları sonrasında, yüksek riskli HPV tiplerinin dağılımın belirlenerek servikal sitoloji sonuçlarıyla beraber değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Yöntem ve Gereçler: Çalışmaya Kahramanmaraş ilinde Ocak 2017 ile Aralık 2021 tarihleri arasında Kanser Erken Teşhis ve Tarama Eğitim Merkezleri (KETEM)’ne başvuran, 30-65 yaş arası, HPV DNA testi yaptıran 36420 kadın edilmiştir. HPV testi pozitif olan kadınlarda HPV tiplendirmesi yapılmış ve yüksek riskli HPV tipi olan hastalar ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarına yönlendirilerek smear testi yapılmıştır.
Bulgular: HPV taraması yapılan 36420 kadının 1420’sinde HPV tarama testi sonucu pozitif çıkmıştır (%3,89). 74 numune sonucu ise yetersiz materyal olarak raporlanmıştır (%0,2). Sonucu pozitif çıkan hastaların HPV tiplendirmesi yapılmış; en sık izole edilen HPV tipinin 16 olduğu görülmüştür(%21.9). HPV pozitif kadınların sonuçlarını incelendiğinde; 701(%49) olguda servikal sitoloji normal, 378(%26,6) olguda ise servikal enfeksiyon ve 212(%15) hastanın sonucu ise yetersiz materyal olarak raporlanmıştır. 81(%5,7) hastanın servikal sitoloji sonucu ASC-US, 7 (%0,49) hastanın sonucu ASCH, 36 (%2,5) hastada LSIL, 2(%0,14) hastada HSIL ve 3(%0,21) hastada AGC izlenmiştir. Hiçbir hastada AIS görülmemiştir.
Sonuç: HPV prevelansının ve genotip dağılımının bölgesel olarak değişken olduğu görülmektedir. Serviks kanseri uygun tarama programları, aşı ve erken tedaviyle önlenebilen bir kanserdir. Bölgemizde de tarama programlarına katılım artırılmalı ve aşılanma oranı yükseltilmelidir.

Üçüncü Basamak Bir Merkezdeki Preeklamptik Hastalarin Değerlendirilmesi

Tuba Melis Karaca — 2023-12-12

Amaç: Çalışmamızdaki amaç üçüncü basamak bir merkezdeki preeklamptik gebeliklerin maternal ve neonatal sonuçlarını değerlendirmek ve preeklampsi gelişimini daha erken dönemlerde tespit edebilmeye çalışmaktır.

Gereç ve Yöntem: Bu çalışmaya T.C. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Sancaktepe Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği’nde 2022 yılı içerisinde gerçekleşen 85 preeklamptik doğumdaki gebelerin yaş, gravida, parite, abortus, gebelik haftaları, kronik hastalıkları, platelet, alanin aminotransferaz, aspartat aminotransferaz, idrarda protein atılımı, doğum öncesi ve sonrası hemoglobin değerleri; yenidoğanlarının doğum ağırlığı, APGAR skorları, cinsiyetleri ve yenidoğan yoğun bakım ihtiyaçları retrospektif incelenerek çalışmaya dahil edilmiştir.

Bulgular: Araştırmaya katılan 85 gebenin ortalama yaşı 28,93±6,60, ortalama platelet değeri 222±86,35, ortalama alanin aminotransferaz değeri 35,26±93,50, ortalama aspartat aminotransferaz değeri 37,75±72,25 bulunmuştur.Gebelerin proteinüri seviyeleri incelendiğinde %8,2(n=7)’sinde eser protein, %22,4(n=19)’ünde +1 protein, %27,1(n=23)’inde +2 protein, %20(n=23.5)’sinde +3 protein tespit edilmiştir. %18,8(n=16)’inde idrarda protein kaçağı izlenmemiştir.Yenidoğanların sonuçları incelendiğinde APGAR 1.dakika skorunun ortalaması 7,21±1,42, APGAR 5.dakika skorunun ortalaması 8,56±0,85 olarak saptanmıştır.Yenidoğan yoğun bakım ihtiyaçları incelendiğinde %88.2(n=75) hastada yenidoğan yoğun bakım ihtiyacı gelişmemişken %11,8(n=10) hastada yenidoğan yoğun bakım ihtiyacı gelişmiştir.

Sonuç:Preeklamptik gebelerin laboratuvar parametreleri değerlendirildiğinde biyokimyasal sonuçlar daha dikkatli incelenmelidir.Hastalardaki alarm semptomlar konusunda dikkatli olunmalıdır.

Anahtar kelimeler: Preeklampsi, maternal, neonatal

İkinci Trimesterde Amniyotik Sıvıdaki Tiroid Hormon Düzeyleri ile Gebelik Haftalarının İlişkisi

İhsan Kahramanoğlu — 2023-12-12

Amaç: Bu çalışmanın amacı amniyotik sıvıdaki tiroid hormon düzeylerini belirleyip, gebelik yaşları ile arasındaki korelasyonu belirlemekti.

Yöntemler: Şubat 2019 ile Şubat 2020 tarihleri arasında prenatal tanı amacıyla amniyosentez işlemi uygulanan 135 gebe çalışmaya dâhil edildi. Tiroid hormon düzeyleri Roche E170 Modular analitik (Hitachi, Japonya) sistemi kullanılarak analiz edildi. İstatistiksel analizler One-Way Anova testi kullanılarak yapıldı. p<0,05 değeri istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi

Bulgular: Hastaların ortalama yaşı 35,5±4,6 idi. Amniyosentez yapılan hastaların ortalama gebelik yaşı 16,80±1,48 (16-20) idi. Tüm hastaların karyotip analizi normaldi. Toplam ve serbest T4'ün amniyotik sıvı düzeyleri gebelik yaşıyla birlikte progresif olarak arttı (p< 0.001). Total T3, serbest T3 ve TSH düzeyleri gebelik yaşıyla birlikte artmamasına rağmen (p>0.05).

Sonuç: Amniyotik sıvıdaki tiroksin (T4) hormonu düzeyi, T3 ve TSH hormonlarından yüksekti. Gebelik yaşı arttıkça tiroksin (T4) hormonu ihtiyacı da artmaktadır.

Çıkar çatışmaları: Hiçbir çatışma ilan edilmedi.

Tiroid Fonksiyonları ile Spontan Düşükler Arasındaki İlişki

Mahir Olgun — 2023-12-12

Amaç: Spontan düşüklerde etiyolojik faktör olarak tiroid fonksiyonlarını araştırmak.

Yöntemler: 5-20. gebelik haftaları arasında etiyolojisi bilinmeyen spontan düşük yapan 75 hastaya tiroid fonksiyon testleri uyguladık ve bunları aynı gebelik haftalarında terme ulaştığı bilinen ve sağlıklı doğum yaptığı bilinen 45 hamile kadınla karşılaştırdık.

Bulgular: Abortus grubu ile kontrol grubu arasında yaş, parite, gravida ve gebelik yaşı gibi parametrelerde anlamlı fark bulunamadı (p>0,05). Abortus grubunda ortalama yaş 23,38±2,34 yıl, kontrol grubunda ise 24,14±4,66 yıl idi.

Sonuç: Spontan düşük grubunda subklinik hipotiroidi olabilir ve bu da bazı spontan düşüklerden sorumlu olabilir.

Plasenta Perkreta Vakalarında Antioksidan Seviyeleri

Bulent Köstü — 2023-12-12

Amaç: Plasenta perkreata vakalarına antioksidan seviyelerinin ölçülerek etiyopatogenezde etkisini incelemek.

Materyal- Metod: 19 plasenta perkreata ve 21 normal gebe plasentasında glutatyon peroksidaz, katalaz, malonaldehit ve nitrit oksit düzeyi çalışıldı. Her iki grupta hastaların yaşı, gebelik haftaları, gravida, parita, geçirilmiş sezaryen sayıları, bebek doğum kilosu, hastanede kalış süreleri kaydedildi. Her iki grup arasında kıyaslandı.

Bulgular: Glutatyon peroksidaz plaenta perkreta ve kontrol grubunda sırasıyla 0.021±0.004 ve 0.0318±0.017 (p<0.01), katalaz sırasıyla 26.9±16.8 ve 36.1±15.1 (p< 0.001) olarak çalışma grubunda daha az saptandı. Malondialdehit iki grup arasında sırasıyla 6.7±3.6 ve 6.7±2.5 (NS), Nitrit Oksit sırasıyla 0.79±0.78 ve 0.46±0.11 (p< 0.01) olarak saptandı.

Sonuç: Antioksidan seviyeleri plasenta perkreta vakalarında kontrol grubuna göre daha düşük saptanmıştır.